john watson

Sherlock

sherlock.jpg

İzlemekte geç kaldığımın farkında olarak ve içimden “Hala izlemeyen kalmış mıdır ki?” diye sorarak Sherlock dizisinden bahsetmeye başlıyorum. Pek yabancı dizi takip eden biri değilim, yalnızca lisede İngilizce hocam Erdal Yalazan’ın derste izlettiği How I Met Your Mother dizisiyle tanışmışlığım vardı. Bu sene yabancı dizilere ilgi duymaya başladım ve Sherlock dizisiyle de başlangıcımı yaptım.

Sherlock Holmes, gözlem ve çıkarım yoluyla olay çözen, kendi deyimiyle yüksek işlevli sosyopat bir dedektiftir. Arthur Conan Doyle tarafından 19.yy’ın ortalarında oluşturulmuştur bu karakter. Ancak bahsettiğimiz dizi Steven Moffat tarafından günümüze uyarlanarak yazılmıştır ve güncel teknoloji fazlasıyla kullanılmaktadır.

Dizinin yayımlanan son sezonu olan 4.sezon da dahil tüm sezonlar 3 bölümden oluşmakta ve diziden ziyade sinema filmi gibi çekilmektedir. (her bölüm de yaklaşık 90 dk sürmekte). Bir de 4.sezonun 0.bölümü diye geçen, Sherlock’un orjinal dönemiyle bağlantı kuran bir bölüm yayınlanmıştır.

Dizi, 221B Baker Street‘de birlikte yaşayan Sherlock Holmes ve Doktor John Watson‘ın yaşadığı maceraları ve çözdükleri/çözemedikleri olayları konu almaktadır. Sherlock karakterini Benedict Cumberbatch oynamaktadır ve jestleriyle, mimikleriyle, ses tonuyla harika bir oyunculuk çıkarmaktadır. Doctor John Watson‘ı ise Martin Freeman oynamaktadır ve yine o da rolünün hakkını fazlasıyla vermektedir.

3f3a15e1b0b888c3b01b7f402a80b3f9.gif

Sherlock, herhangi birinin kolaylıkla göremeyeceği detayları farkedip, aralarındaki bağlantıyı kolaylıkla kurabilmektedir. Tümdengelim yöntemi kullandığı söylenmektedir. Tabi yalnızca gözlem yeteneği değil, kimi zaman kendisinin “kör atış” dediği tahminlerini de kullanmaktadır. Sık sık laboratuvar araştırması yapar, buzdolabında ya da mutfak masasında daima kesik parmaklar ya da başka kesik organlar bulunur. Bir olayda çıkmaza düştüğünde duvara ateş eder (ya da bunun türevi diyebileceğimiz benzer hareketler…), çözüme odaklanmak istediğinde ise keman çalmayı tercih eder. Olay çözerken çoğunlukla mind palace olarak hepimizin bildiği zihin yöntemini kullanır. (Aklımızda kalmasını istediğimiz şeyleri zihnimizde bir mekana yerleştiririz ve o şeyi hatırlamak istedğimizde zihinsel olarak o mekana gideriz vs…). Suç çözmeye, çıkarım yapmaya olan aşırı ihtiyacından dolayı suça suçlu kadar bağımlıdır. John Watson ise ‘savaş’ı isteyen, eski asker ve doktordur, sürekli Sherlock’a sorular sorar ve olan biteni bir blog sayfasında yazar. Sherlock bir bölümde, kendisinin olay çözmekle uğraşırken John Watson’ın hayat kurtardığını söyler. Bu da Sherlock’un duygulardan nispeten arınmış, mantık odaklı durumunu, John’un ise duygusal yönü ağır basan karakterini yansıtır.

giphy.gif

Diğer karakterler hakkında bilgi vermek dizi için spoiler olur diye düşündüğümden onlardan bahsetmeyeceğim (Evet, belki hala izlemeyen vardır düşüncesiyle…).

Son olarak şunu söyleyebilirim, diziyi izleyen herkes ortalıkta Sherlock Holmes edasıyla gezmekte, sürekli çıkarım yapmaya çalışmaktadır. Hatta hızlı konuşma şeklini ve mimiklerini de taklit etmektedirler. Benim de izledikten sonra yapmaktan kendimi alamadığım, burada da söylemeden geçemeyeceğim bir hareketi, “yeap” ve “no” dedikten sonra ağzıyla köpük baloncuğu patlama efekti vermesidir.  :)) (Tabi bu şekilde anlatınca anlaşıldığından emin değilim…)

Dipnot: Ben izlemedim ancak Sherlock ile kullandıkları yöntemlerin benzerliği açısından House dizisi öneriliyor. Umarım izlediğimde onun hakkında da yazarım ancak izlemek isteyen olursa şimdiden tavsiye niteliğinde burada bulunsun.